• Anasayfa
  • Haberler
  • 100 Yıllık Tarihi Bulgur Palas, Ünlü Fotoğraf Ajansı Magnum Photos'un "Magnum İstanbul'da" Sergisiyle Kapılarını Açtı
100 Yıllık Tarihi Bulgur Palas, Ünlü Fotoğraf Ajansı Magnum Photos'un "Magnum İstanbul'da" Sergisiyle Kapılarını Açtı
Haberler

100 Yıllık Tarihi Bulgur Palas, Ünlü Fotoğraf Ajansı Magnum Photos'un "Magnum İstanbul'da" Sergisiyle Kapılarını Açtı

Dünyaca ünlü fotoğraf ajansı Magnum Photos ve İBB’nin kalıcı işbirliğiyle, Magnum’un 77. yıl özel sergisi “Magnum İstanbul’da” sergisiyle kapılarını açan Bulgur Palas, kültür ve sanat etkinliklerinin yanında eşsiz İstanbul manzaralı seyir terasıyla şehrin yeni cazibe merkezi olmaya aday.

Bulgur Kralı Olarak Anılıyordu

Bulgur Palas’ı yaptıran isim Mehmet Habib Bey. Bolu'da, 1878'de doğan Habib Bey, Harbiye eğitiminin ardından asker olarak Manastır'a tayin edildi. Burada İttihat ve Terakki Cemiyeti ile tanıştı. 2. Meşrutiyet'in 1908'de ilanının ardından yapılan Bolu Mebusu seçildi. Kayıtlara göre İttihat ve Terakki Cemiyeti, Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için şirketler kurdurdu. "Milli Mahsulat", "Milli Ekmekçiler" gibi şirketlerin İttihat ve Terakki mensupları tarafından kurulması o dönem tartışıldı.

Mehmet Habib Bey de bu dönemde ticarete girerek yerli sermaye girişiminin öncülerinden oldu. Bulgur, arpa ve buğday ticareti yapan Habib Bey, büyük kazanç elde etti. "Bulgur Kralı" olarak anıldı. İstanbul’un yedi tepesinden biri olan Kocamustafapaşa’da arazi satın aldı.
 
 
Oktay ÖZER

Burada bir konak yaptırmak için harekete geçti. Mimar Giulio Mongeri ile anlaştı. Mongeri Türkiye’de çok ünlü binalara imza atmış bir mimar. O binaların büyük bölümünü hemen herkes bilir. Maksim Gazinosu örneğin… Yapısı tamamen bozulmuş ve otel haline getirildi. Bozlu Art Project adıyla hizmet veren Şişli’deki Mongeri Evi bir başkası. Ankara Ulus’taki Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü binası. En önemlisi Beyoğlu’ndaki St. Antuan Katolik Kilisesi binası, Maçka Palas, Karaköy Palas ve Taksim Cumhuriyet Anıtı kaidesi ilk akla gelenler. Habib Bey işte bu ünlü mimar Mongeri ile 1912’de anlaştı. Ne var ki inşaat daha bitmeden 10 Mart 1919'da tutuklanarak Malta’ya sürgün edildi. Sürgün dönüşü konak inşaatına devam etti. İstanbul'un işgal altında olduğu milli mücadelenin sürdüğü yokluk günlerinde şato gibi görünen Bulgur Palas, çevreden tepki gördü. Habib Bey ise Cumhuriyet’in ilanından üç yıl sonra 1926’da henüz 48 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Konağın bittiğini göremedi.

Borçlar Ödenmeyince Binaya El Kondu

Habib Bey mali sıkıntıya girdiği son döneminde Osmanlı Bankası’ndan kredi çekti. İpotek olarak Bulgur Palas’ı gösterdi. Borç ödenmeyince bina Osmanlı Bankası’na devredildi. Konak, bir süre arşiv ve Osmanlı Bankası çalışanları için konut olarak kullanıldı.

2001 yılına gelindiğinde Bulgur Palas, halen sahibini bulamamış bir canlı gibi sürüklenirken Osmanlı Bankası’nın Garanti Bankası’na katılmasıyla el değiştirdi ve kaderine terk edildi.

Ve Son Sahibi İstanbullular

Yıllar içinde kaderine terk edilen ve harap hale gelen bina 2021 yılında İBB tarafından satın alındı. Üç yıl süren restorasyon tamamlandı ve Bulgur Palas bugün kapılarını açıyor. Binada kütüphane, İstanbul Kitapçısı, Beltur Cafe, Öğrenci Kampüsü yer alacak. Kim bilir 100 yıl önce Habib Bey’in söylendiği gibi karaborsa bulgur satışından kazandıklarıyla yapılan bu konak bugün asıl sahiplerine teslim edilecek. Ve son bir ayrıntı Habib Bey’in Bulgur Palas’ın arka bahçesinden Marmara’ya doğru bir kanal açmak istediği bilgisi de kaynaklarda yer alıyor. 

Binada,

  • 81 bağımsız bölüm
  • 1750 metrekare açık
  • 3 bin 750 metrekare kapalı alan
  • 1000 metrekarelik müştemilat
  • 9 metrekarelik süs havuzu bulunuyor.

Etiketler: kültür, sanat, istanbul, fotoğraf, ileri fotoğrafçılık

Yazdır e-Posta