Makale

Miami'den Cruise ile Bahamalar

Every different nation, Spanish, Hatian, Indian, Jamaican
Black, White, Cuban, and Asian

Will Simith’in Miami şarkı sözlerinden alıntı yaparak Miami-Bahamalar yazımıza başlayalım. Şarkı sözlerinde olduğu gibi her milletten insanın yaşadığı bir şehir Miami. Ancak bir Amerikan şehrinden çok daha fazla hispanik kökenli yaşıyor Miami’de. Hispanik kökenlilerin oranı %57. İspanyolca biliyorsanız işiniz çok kolay.

Yazı ve Fotoğraflar: Ömer Lütfi Soylu

Miami- Star Island

Amerika'nın pazarlama harikası olan turizm cenneti Miami, Güneş Eyaleti olarak bilinen Florida eyaletinin Meksika Körfezi ile Atlas Okyanusu'nu ayıran güney kıyısında bulunuyor. Yıl boyunca devam eden güneşli havası, hızlı gece hayatı, hareketli plajları ile hem Amerika'nın hem de dünyanın her bölgesinden insanın tatil hayallerini süslüyor. Yılda 34 milyonun üzerinde turist alan şehrin bir numaralı sanayisi turizm. Florida eyaletinin yıllık turizm geliri 40 milyar doların üzerinde ve bu gelirin aslan payı Miami'nin...

Gelelim bizim Miami-Bahamalar seyahatimize... Başlangıç noktamız olan İstanbul'dan THY'nin 11 saat süren direkt uçuşu ile Miami'ye uçuyoruz. İki gece Miami'de konakladıktan sonra Karayip Denizi'ndeki Bahamalar için cruise seyahatimize başlıyoruz. 

 

Bahamalar- Paradise Island

Miami plajları, lokanta ve barlar Miami'nin temel olan üç bölümünü oluşturuyor. Daha çok gençlerin takıldığı ve eğlendiği yer bu bölge. Downtown'da ise daha çok beyaz yakalı Amerikalılar'ın yaşadığını, şehrin orta üstü otelleri ve alışveriş merkezlerinin bulunduğunu görüyoruz. Bir de Miami çevresinde, okyanusu doldurarak yapılmış 12 ada var. Bu adalar Amerika'daki ve dünyadaki birçok ünlünün de sahip olduğu süper lüks yalılarla dolu. Bayside'a gidip ada turu yapan teknelerden birine binerek adalara ulaşabilir, ünlülerin evlerini görüp, fotoğraflar çekebilirsiniz. Biz de bu turu ihmal etmeyip lüks bir yatla Amerikan tipi zenginliği gözlerimizle görüp çenemizi yorduk. 

Şehir merkezine çok yakın olan, 1980'li yıllarda yayınlanan meşhur Miami Vice dizisinin de birçok bölümünün çekildiği Bayside, Miami'de gezilmesi gereken yerlerden. Canlı müzik dinlerken hem alışveriş yapabileceğiniz hem de yemek yiyebileceğiniz mekanlardan oluşmakta. Ayrıca yukarıda bahsettiğimiz birçok tur Bayside'daki iskeleden hareket ediyor. 

Miami Beach ve South Beach, eğer çok vaktiniz varsa güneşlenmek ve denize girmek için ideal. 1915 yılında kullanıma açılan Ocean Drive Miami de görülmesi ve yürünmesi gereken yerler sıralamasında en üstte yer alıyor. Kafe ve barların sıralandığı cadde, dev bir plajla sonlanıyor.

Amerika'nın üçüncü büyük doğal koruma alanı olan Everglades National Park, 600 bin metrekareden fazla alan kaplar ve büyük bölümü sazlık ve bataklıklardan oluşur. South Beach'e yaklaşık 50 km uzaklıkta olan parkı görmenizi ve filmlerde gördüğünüz hovercraftlarla timsah turuna çıkmanızı öneririz. Farklı ve güzel bir deneyim yaşayıp iyi vakit geçirebilirsiniz.

New York’ta Little Italy, China Town olurda Miami’de Little Havana olmaz mı? Eğer Küba’yı görme fırsatınız olmadıysa Little Havana tam size göre. Domino kahveleri, gündüz salsa yapılan barları ve egzotik lezzetlerin sunulduğu restoranları ile Miami’nin renklerinden biri de Little Havana. Castro’nun Küba’yı ele geçirdiği 1959 yılında 300 bin Küba’lı ülkeden kaçarak Miami’ye yerleşiyor. Küba’lılar memleket hasretlerini Little Havana’da gideriyor.

Wynwood Walls, Amerikan pazarlama dâhilerinin Miami turizmine yeni kazandırdıkları bir bölge inanılmaz ilgi çekiyor. Miami’nin iç kısımlarında daha önce depo ve küçük sanayi dükkanlarının olduğu bölge terk edilmeye yüz tutmuşken, tüm binaların duvarlarına dünyanın sayılı sanatçılarına özgün eserler yaptırılıyor ve bölge bir anda ilgi odağı haline geliyor. Duvarlardaki resimleri görmek için özel duvar gezi yürüyüşleri düzenleniyor. Bölgede sayısız cafe, bar, restaurant ve eğlence mekanları açılmış durumda. Dünyanın geri kalanı Miami’de eğlencenin South Beach’te olduğunu düşünebilir ama Miami’de yaşayanlar eğlenmek ve vakit geçirmek için Wynwood’a gidiyor.

Miami’ye gitmişken Lincoln Road’a uğramalısınız. İstanbul’da Bağdat Caddesi ne ise Miami’de Lincoln Road o. Alışveriş, restoran ve kafelerin yer aldığı cadde sadece yayalara açık ve Ocean Drive yürüme mesafesinde.

20. yüzyıl başlarında güzel şehir hareketinden esinlenerek kurulmuş olan Coral Gables Harika mimarisi ve sakin atmosferi ile Miami’de gezilesi yerler arasında üst sıralarda yer alıyor.

Miami gezimizi 2 günde tamamlayıp gezimizin ikinci bölümüne geçmek üzere otelimizden Miami limanına hareket ediyoruz. Yüzen şehirleri andıran devasa cruise gemilerinin en yoğun çalıştığı şehir Miami ve burada Jameika, Cayman Adası ve Cozumel Adaları, Güney Karayipler ve Bahamalar’a birçok cruise turu var. Turların süresine göre görülecek yerler farklılaşıyor.

Cruise gemilerin en prestijlileri MSC ve Royal Caribbean olmak üzere iki şirket tarafından yönetiliyor. Bizim gemimiz 15 katlı, 3807 yolcu kapasiteli, 1185 müretabatın çalıştığı ve içinde 14 farklı restoran, kafe ve barın olduğu bir gemiydi. Alışveriş alanları, tiyatro salonu, SPA, fitness merkezi, yürüyüş parkuru, golf, basketbol sahası, yapay sörf alanı ve kasinosu ile gerçekten yüzen bir şehir diyebiliriz. Dört gece geçirdiğimiz geminin gezemediğimiz birçok alanı olduğunu, diğer arkadaşlarımızı dinlediğimizde anlıyoruz. 

   

Bahamalar- Nassau Korsan Kalesi

 Cruise seyahatlerinde en sevdiğim şey farklı yerleri görürken valizinizi tekrar hazırlama ihtiyacınızın olmaması. Siz uyurken gemi yol alıyor ve her sabah yeni bir şehirde uyanıyorsunuz. Benim gibi bulunduğu yerden çabuk sıkılanlar için bulunmaz nimet. Tabi her güzelin bir kusuru olduğu gibi dönüş yolculuğunuz uçsuz bucaksız okyanusun ortasında 2-3 gün hiç durmadan yol almanızla son buluyor. 

Miami’den akşama doğru demir alıyoruz ve Sabah gün ışığı ile Bahamaların başkenti Nassau’ya demirliyoruz.

Bahamalar, 1973 yılında bağımsızlığını almış, 700'e yakın irili ufaklı adadan oluşan bir ülke. Temel geçim kaynağı turizm ve turistlerin büyük bölümü Amerika'dan cruise'ler ile geliyor.

Cruise gemilerin yanaştığı küçük limanı Nassau, kolonyal mimarisi, alışveriş caddesi ve tropikal iklimi ile 250 bin nüfuslu güzel bir şehir. Yaklaşık bir saatte biten şehir turunda kale diye götürdükleri, toplam yüz metrekare taş binayı görünce tebessüm etmeden duramıyoruz. Adanın beyaz plajlarının ve yeşil okyanusun olduğu bölüm çok daha heyecan verici. Paradise Island’da yer alan Atlantis Oteli mimarisi, müthiş plajları, yüzlerce farklı tür balığın olduğu dev akvaryumu ile bölgenin en iyi oteli. Bahamalar da gezmeden çok güneşin ve denizin tadını çıkarmak gerekiyor. Biz de Atlantis otelinin plaj ve deniz imkanlarından fazlasıyla yararlandık.

İkinci durağımız Royal Caribbean şirketinin mülkü olan Coco Cay adası oluyor. Adanın tamamı turizm amaçlı olarak inşa edilmiş ve proje ve inşaat halen devam ediyor.Adada, şnorkel, skuba gibi farklı deniz sporları aktiviteleri mevcut. Bahamalar'a bir kez gidilirse keyif alınabilir ancak tekrar gider misin sorusuna olumlu cevap veremiyorum.

Etiketler: kültür, etkinlikler, spor, fotoğraf

Yazdır