Makale

Bir Ekstrem Spor Fotoğrafçısının Çalışma Ofisi

Beni bazen bir uçurumun kenarında, bazen bir gökdelenin tepesinde, bazense bir yamaç paraşütünde fotoğraf çekerken görebilirsiniz. Marmaris’in kavurucu sıcağı, Alaçatı’nın sert rüzgârı veya Erciyes’in dondurucu soğuğu işimi yapmama engel değil. 2014 yılından bu yana Red Bull için fotoğraf çekmekteyim, ayrıca spor fotoğrafçılığı alanında 2017 yılından beri Nikon marka elçisiyim. Ben ekstrem spor fotoğrafçısı Mahmut Cinci, ofisime hoş geldiniz!

Mahmut CİNCİ (Nikon Marka Elçisi – Karacasulu)

Anı yakalama isteğimin geçmiş spor yaşantım ile birleşmesiyle kendimi spor fotoğrafçılığının içinde buldum. Birçok önemli spor organizasyonunu fotoğrafladım. Dünya şampiyonaları, Avrupa şampiyonaları gibi önemli organizasyonlarda yer alırken, Formula 1, ralli, motocross, drift, wingsuit, basejump, rope jump, kaya tırmanışı, dağ bisikleti, kaykay, ultra maraton, triatlon, ironman, kitesurfing, windsurfing ve snowboard fotoğrafladığım ekstrem sporlardan bazıları… 2021 yılında GezginFoto sayılarında sizinle, yaptığım çekimlerin perde arkasında yaşananları paylaşacağım. Ama önce isterseniz bir ekstrem spor fotoğrafçısı ne çeker, nasıl çeker biraz zoom yapalım.

Çalışma ortamı

Görselini ürettiğim sektörün ekstrem sporlar olmasından kaynaklı olarak ister istemez çalışma ortamlarım ve çalışma tarzım da ekstrem oluyor. Spor organizasyonları ve spor markaları ana müşteri grubumu oluşturuyor. Gelen talepler doğrultusunda bir organizasyonu da fotoğraflayabiliyorum, bir projeyi de… Organizasyonlar ile projeler arasında en büyük fark, organizasyonlarda sportif akış spontane ilerlerken, projede her şey dakika dakika bellidir. Örneğin bir ralli yarışında oluşabilecek mekanik bir arıza sonucunda sporcu yarış dışı kalabilir ve o sporcuyu fotoğraflayamayabilirsiniz ama bir projede o arıza giderilir ve çekime devam edersiniz. Ürettiğim içerikler daha çok dijital veya basılı yayınlarda kullanılıyor. Genellikle üretilen fotoğrafların nerede kullanılacağını önceden biliyorum. Bu, çekim planlamamı yapmamda yardımcı oluyor.

 

Gelelim çekime

Tabi öyle hemen gelemiyoruz. Önce çekimin tüm detaylarını içeren bir brif gelir. Brif genelde ayrıntılı bir şekilde benden ne istendiğini ifade eder. Kare kare yazmaz ama genel hatları ile istekleri belirtip geri kalanını benim yaratıcılığıma bırakır. Örnek vermem gerekirse bir motosiklet yarışında 35 numaralı yarışçının fotoğrafını almam istenmişse o sporcuyu radarıma alırım ama nasıl çekeceğim kısmı tamamen benim yoğurt yiyişime kalır. Ya da bir projedeysek ve bir sporcuyu ikonik bir yapının önünde çekmem gerekiyorsa, bu noktada hedefim sporcuyu ve ikonik yapıyı uygun açı ile kadrajıma almak oluyor.

Brif tamamsa gelelim çekime

Keşke! Ama hala fotoğraf çekiminden önce yapmamız gereken önemli bir işlem daha var: Çekimden önce eğer mümkünse çekimin yapılacağı bölgeyi kontrol etmek hatta mümkünse çekimin yapılacağı saatlerdeki ışık düzeyini gözlemlemek. Bunlar çekim için hayati önem taşır. Örneğin bir ironman triatlon yarışı çekiyorsanız sporcuların henüz gün doğmadan start alanında olacağını hesaba katmalı ve güneşin doğumunun yarışın hangi evresine denk geldiğini hesaplamalısınız. Yarış parkurunu sporcuların orada olacağı saatten başlayarak gezmeniz size nerelerde çekim yapabileceğiniz ve ışığın parkurdaki durumu konusunda fikir verecektir. Yani sporcular sabah saat 06:00’da start alanında olacaksa ve siz o saatte fotoğraf çekecekseniz bir gün önceden 06:00’da orada olmanızda fayda var. Ben Dünya Ralli Şampiyonası’nda bulunan etapları tek tek araç ile dolaşarak çekim yapacağım noktaları önceden not alıyorum ve haritadaki yerlerini işaretliyorum. O noktalara yarış günü nasıl ulaşacağım, ne kadar zamanda ulaşacağım gibi konularda bir plan yapıyorum. Hatta yarış günü aracımı nereye park edeceğime kadar önceden planlıyorum. Çünkü yarış günü bunlar için ayıracak zamanım olmayacak.

Lokasyon kontrolündeki bir diğer önemli konu da güvenlik. Güvenlik ekipmanı ihtiyacınız olacak mı veya almanız gereken güvenlik önlemleri neler olacak? Bu hem kendi güvenliğiniz hem sporcunun güvenliği için hem de o çekimi yapabilecek izni almanız için hayati önem taşımaktadır. Örneğin bir uçurum kenarında çekim yapacaksanız yetkililerin size soracağı ilk şey güvenlik ekipmanlarınızın olup olmadığıdır. Bu gibi durumlarda güvenlik kemeri ve hatta tırmanış ipi, o çekimi yapmak için hem hayati hem de izinsel gereklilik olacaktır. Ya da motor sporları fotoğraflayacaksanız çekim sırasında nerede duracağınızı notlarınız arasında almalısınız. Lokasyon kontrolü bana göre fotoğrafın yarısını çekmektir. Diğer yarısı çekim günü oraya gidip belirlenen noktada sporcuyu kadraja almaktır.  

Eee, artık çekime gelebilir miyiz?

Lokasyon kontrolünden sonra çekim sırasında kullanacağınız ekipmanları hazırladıysanız evet. Her çekimin ekipman ihtiyacı farklı olabilir. Tele lens mi kullanacaksınız, geniş açı mı, ışık kullanacak mısınız yoksa doğal ışık mı tercih edeceksiniz gibi soruları yola çıkmadan çözmüş olmanız gerekiyor.

Artık sizi çekim alanına alabiliriz. Çekim günü veya günleri zaman su gibi akıp gider. Her bir saniye benim için önemlidir. Çoğu zaman yemek yiyecek fırsatım olmadığı gibi, yoğunluktan, acıkmak aklıma bile gelmez. Çekim alanına genelde erken ulaşmayı tercih ediyorum. Son kontroller ve hazırlıklar için bu önemli. Kameramın ayarları hazır. Özel bir teknik uygulamayacak isem (Pan, zoom in-out gibi) çekeceğim spor branşına göre değişkenlik göstermekle birlikte 1/1000 ve üzeri bir enstantane hızı tercih ediyorum. Diyafram ve ISO değerlerimi ışık durumuna göre o anda ayarlıyorum. Bu konuya ilerleyen yazılarda daha detaylı değineceğim. Artık hareket vakti! Lokasyon kontrolünde belirlemiş olduğum çekim noktalarımı tekrar kontrol ettikten sonra artık her şey objektifim ile sporcuyu doğru anda buluşturmaya kalıyor. Sporcu veya sporcular kadrajıma girdiğinde ise işlem tamamlanıyor. Eğer varsa bir sonraki çekim noktama doğru yola çıkıyorum hızlıca. Bazen yürüyerek, bazen motosikletle bazen de elektrikli scooter ile... Elimdeki brif doğrultusunda çekimimi bitirdiğimde ikinci round başlıyor. Bu noktada beni herhangi bir yerde bilgisayarımı açmış, fotoğraf editleyip aktarım yaparken görebilirsiniz. Bazen bu aktarımları çekim sırasında da yapmam gerekebilir. Günümüz hızlı dünyasında çekilen bir fotoğrafın hızlıca paylaşılması önem arz ediyor. Hızlıca aktarılması gereken fotoğrafları da aktardıktan sonra geriye kalan fotoğrafları düzenleyip aktarmak için otelime doğru yola çıkıyorum.

Genel hatları ile bir çekim serüvenim bu şekilde geçiyor. Bu hızlı tempoya ayak uydurmak ve gün boyu ekipman çantamı, elimdeki kameraları ve objektifleri taşıyabilmek için düzenli olarak egzersiz yapmaya (koşu ve fitness) özen gösteriyorum.

Etiketler: etkinlikler, spor, fotoğraf, ileri fotoğrafçılık

Yazdır