İyi Bir Kompozisyon İçin Gerekli 7 Önemli Nokta
Makale

İyi Bir Kompozisyon İçin Gerekli 7 Önemli Nokta

Kompozisyon veya şema, görüntü alanındaki nesnelerin genel estetik kurallarına bağlı kalarak yerleştirilmesidir, yani bir nevi düzenlemedir.

Bu düzenlemenin rahat algılanabilir şekilde yapılması önemlidir. Bu nedenle izleyicinin daha evvel beyninde yer edinmiş belli düzenleri kullanmak anlaşılabilmeyi kolaylaştırır. İyi bir kompozisyon için dikkat edilmesi gereken birçok unsur olsa da gerekli en temel kuralları bu yazıda bulabilirsiniz.

Yazı: Nuri ÇORBACIOĞLU (AFIAP)

Fotoğraflar: İzzet KERİBAR

İyi bir fotoğraf çekmek için uygun yer, uygun bakış açısı ve doğru objektif seçimi kadar, fotoğrafımızda oluşturduğumuz kompozisyon da önemlidir. Çektiğimiz fotoğrafları etkili kılabilmek için sistemli ve düzenli bir şema yakalamamız gerekir.

 1.Şema Kullanımı

Kompozisyon veya şema, görüntü alanındaki nesnelerin genel estetik kurallarına bağlı kalarak yerleştirilmesidir, yani bir nevi düzenlemedir. Bu düzenlemenin rahat algılanabilir şekilde yapılması önemlidir. Bu nedenle izleyicinin daha evvel beyninde yer edinmiş belli düzenleri kullanmak anlaşılabilmeyi kolaylaştırır. Üçgen, dörtgen, daire gibi şekiller, S, X, /, T, +, Z, N, L gibi şekiller kompozisyonlarda sık kullanılan şekillerdir.

 

2.İlgi Merkezi

Kompozisyon oluştururken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise ilgi merkezidir. İlgi merkezi, seçilen çerçevenin içinde ilk kez dikkati çeken noktadır. Bu da mesaj vermek istediğimiz konunun, fotoğrafın en can alıcı bölüme yerleştirilmesi demektir. Etkili bir görüntü elde edebilmek için kritik an, bakış yönü, bakış yüksekliği, bakış uzaklığı, belirginlik ögesi ve zamanlama önemlidir. 

Bir kompozisyon elde etmek istediğimiz zaman dikkat etmemiz gereken bazı ana başlıklar vardır. Altın kesim kuralı, çerçeve kullanımı, ufuk çizgisi, belirginlik, yalınlık, derinlik bunlardan sadece birkaçıdır.

 3.Altın Kesim Kuralı

Kısa kısa değinecek olursak, altın kesim kuralı fotoğrafçının fotoğraf karesi üzerine yatay ve dikey olarak eşit aralıklı, hayali çizgiler çizmesiyle oluşur. Görüntü düzlemini hem yatayda hem de dikeyde üç eşit parçaya bölecek olursak, birbirini kesen doğruların kesişme noktaları, ilgi merkezlerini yerleştirebileceğimiz en uygun noktalardır.

 

4.Çerçeveleme

Diğer bir husus olarak, izleyicinin gözünü yönlendirmek için çerçeve kullanmak etkili bir yoldur. Çerçeveler, gözü nereye bakacağı konusunda yönlendirir. Kameranın kendi çerçevesinin bu işi göreceğini kabul etmek de olasıdır ancak aynı etkiyi yaratması zordur. Bir fotoğraf kompozisyonu oluştururken, çevredeki bir nesneyi çerçeve olarak kullanmak hem konuyu doğal çevresiyle gösterir hem de izleyici gözünün bu çerçeve dışına çıkmasını önler. Köprüler, kemerler, kapılar, pencereler ve hatta ağaç dalları iyi birer çerçeve oluşturabilirler.

 

5.Ufuk Çizgisi

Manzara, doğa veya sadece dış mekan fotoğrafı çekmeyi seven insanların en çok karşılaştığı sorulardan birisi ufuk çizgisini nereye alması gerektiğidir. Genel olarak çerçevenin 2/3’lük bir bölümü gökyüzü veya kara (ya da deniz) parçası ile doldurulur. Bu oran ise daha çok hangi bölümün önemli olduğuna bağlıdır. Anlatılmak istenen konu ön plandaysa kara (ya da deniz) parçasına daha çok yer verilmelidir veya güzel bulutlarla kaplı bir gökyüzünü vurgulamak istiyorsak ağırlığı gökyüzüne vermemiz daha uygun olur. Çok fazla yansıması olan deniz veya göl fotoğrafları hariç, ufuk çizgisini ortaya getirmek fotoğrafa durağanlık katacaktır.

 6.Yalınlık

Tanımlanması kolay olsa da uygulanması oldukça zor olan bir diğer kavramımız, fotoğrafta ve kompozisyonda yalınlıktır. Yalınlık herhangi bir objenin bir fon önünde görüntülenmesi olabileceği gibi, söz konusu fonun herhangi bir obje olmadan tek başına görüntülenmesi de yalınlık olarak tanımlanabilir. Kısaca "karmaşık olmayan yapıdaki fotoğraflar yalındır" diyebiliriz. Uçsuz bucaksız bir gökyüzünde tek başına süzülen bir martı, yemyeşil otlarla kaplı bir tarlada tek bir çiçek ya da dingin bir denizde yol alan bir tekne, yalın kompozisyonlardır.

 

7.Derinlik

Bir fotoğrafa baktığımızda kimi ögelerin yakında, kimilerinin ise daha uzakta olduğunu anlayabiliyorsak, bu fotoğrafta derinlik vardır. Işığın yönü, net alan derinliği ve perspektif gibi özelliklere dikkat ederek fotoğrafa derinlik duygusu verebiliriz. Birbirinden tamamen farklı yaklaşımlarla üçüncü boyutu fotoğrafınıza katabilirsiniz. Hangisini seçersek seçelim, kompozisyonumuza üçüncü boyutu kazandırmak etkili fotoğraflar elde etmek için oldukça önemlidir.

Perspektifi açıklamak gerekirse, bize yakın olan objelerin büyük, uzak olan objelerin ise giderek daha küçük görünmesi etkisidir. Fotoğraflar da uzaklığı ya da derinliği anlatabilmek için perspektiften yararlanır. Özellikle geniş açılı objektiflerin perspektifi abartma etkisi, yani yakındakileri daha yakında, uzaktakileri ise daha uzakta gösterme yeteneği vardır. Öte yandan uzun odaklı tele objektifler ise perspektif etkiyi ortadan kaldırma yeteneğine sahiptir. Tele objektifler ile uzaktan çekilen görüntülerde, konu ile arka plan arasında sanki hiçbir uzaklık yokmuş gibi algılanır. Bu etkiye "perspektif yığılma" etkisi denir. Örneğin tele objektifle çekilen bir gün batımı fotoğrafında, ufuk çizgisi üzerinde yer alan yapılar ile aslında çok uzakta olan güneş arasında hiçbir uzaklık yok gibidir.  

Fotoğraflarımızda iyi kompozisyonlar elde edebilmek için dikkat etmemiz gereken bazı unsurlardan ayrıntılı bir şekilde bahsetmeye çalıştım. Kalan diğer denge/oranlar, boşluklar, form/biçim, doku, ritim, dinamizm, uyum, renk, kritik an, grafik gibi unsurlar ile bir diğer sayıda görüşmek üzere…

 

Yazdır e-Posta